Yaşadığımız bu deprem felaketi aslında uzun zamandır üzerinde durulan ve konunun uzmanları tarafından dile getirilen bir husustu. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara hayırlı acil şifalar, sağlıklı şekilde kurtulanlara da hayırlı ömürler diliyoruz.
Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak MİLKO Kuruluşları ile beraber deprem bölgesinde yardım ve kurtarma faaliyetlerinde yer aldık. İlk günden beri gerek telefon görüşmelerimizde aldığımız bilgilerden gerekse bölgedeki kardeşlerimizi ziyaretlerimizde gördük ki felaketin boyutları TV’lerde görünenin çok ötesindedir.
Tabiatı yağmalayan insanlar fay hattı üzerine imar izni verdiler, güveni yağmalayan insanlar binaların dışını süsleyip temelini ve asıl taşıyıcı kısımlarını çürük yaptılar, hayatta güveni yağmalayanlar ise yıkılmayan mekânları ve cesetlerdeki kıymetli eşyalar için cesetleri yağmaladılar. Bunlar ahlak ve maneviyat sahibi insanların yapmayacağı ve yapamayacağı işlerdir.
Depremin yıkıcı olduğu 10 ilde eğitime 1 Mart'a kadar ara verildi diğer illerde ise okullar 20 Şubat'ta açılacak. Bu bölgelerde hem öğretmenler hem öğrenciler ve tüm eğitim çalışanları deprem travması ile sarsıldılar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tayin isteyen öğretmenlere tayin imkânı vermesi ve nakil isteyen öğrencilere de eşdeğer okullarda nakil imkânı vermesi olumlu adımlardır.
Depremin sebep olduğu yıkımlar sadece maddi alanda değil psikolojik anlamda da tahripkârdır. Gönlü zengin milletimiz depremin ilk saatlerinden itibaren o mayasındaki asalet ve merhameti deprem bölgesine yardıma koşarak göstermiştir. Milletimiz birlik ve beraberliği ile ayrıştırıcı bir dil kullanan herkese ders vermiştir. Biz milli görüş olarak ahlak ve maneviyatı üstün tutmayan başta eğitim sistemi olmak üzere her türlü yapılanmanın felaketi getireceğini defalarca belirttik. Sadece bu dünya için yaşayan ve ahireti düşünmeyen bir insanı kanunların bile frenleyemediğini gördük. Maddi hayatın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi manevi hayatın sağlıklı bir şekilde var olması ile mümkündür. Biz ÖĞ-DER olarak depremzedelerin yarasının sarılması konusunda elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Depremin yaşandığı illerde sadece şube başkanlarımız ve üyelerimizi değil dünya görüşü ne olursa olsun herkesin yardımına koştuk bağrımıza bastık.
Bu felakette çürük binaları yapanların bir an önce adaletin karşısına çıkarılmasını istiyoruz. Ayrıca yerleşime uygun olmayan yerleri imara açan, zemin etüdünden temeli atılmasından binanın bitirilmesine kadar yeterli denetimi yapmayan herkesin ve görevde ihmale cesaret veren görünmeyen suçlularla da mücadele edilmesini istiyoruz.
Eğitim elbette kaldığı yerden devam edecektir. Okul binalarının çoğunun sağlam olması eğitim için iyi bir durumdur ama yine de bu binalarla ilgili deprem sonrası yaşanan son sarsıntılara göre dayanıklılık testleri bir daha yapılmalıdır. Eğitim çalışanların rehabilitasyonu ve normal hayatlarına dönmesi konusunda gerekli psikolojik desteklerde manevi değerlerimizden de yardım alınmalıdır.
Bazı Prof. unvanlı aklı evvellerin din dersi yerine coğrafya dersi konulsaydı bu binalar daha sağlam yapılır, depremlere daha iyi önlemler alınırdı mantığı safsata ve din düşmanlığının göstergesinden başka bir şey değildir. Bilmedikleri şey coğrafya dersi ile insanlık kazanmayacaklarıdır. Olması gereken coğrafya, fizik, tarih, matematik ve din dersinin hiçbirinin diğerinden farklı görülmeden en iyi şekilde öğretilmesidir. İlmi iyi bilen insana olan ihtiyacımız kadar, ilmî kuralları iyi uygulayacak yüksek ahlak ve maneviyat sahibi insanlara da ihtiyacımız var.
Bu ülkenin temelindeki en sağlam çimento olan Milli Görüşün eksikliği birçok yıkıma sebep olmuştur. Maneviyat boşluğu hiçbir maddi gücün doldurmadığını müşahede ettik. Geleceğimize değer katacak olan, İlim ve irfanı ayrı görmeyen ahlak ve maneviyat temelli bir eğitim düzeninden başka çare yoktur.
Bir kez daha vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaralılara hayırlı acil şifalar ve acılarla yoğrulan milletimize sabırlar diliyoruz. Allah bir daha bu acıları yaşatmasın.
Hamdi Sürücü
Genel Başkan