Kamu çalışanlarına toplu sözleşme sürecinde teklif edilen zam oranı maalesef kabul edilemez bir tekliftir. Bu teklifin en komik tarafı da hükümetin tahmin ettiği enflasyon oranının bile altında teklif vermesidir. Hükümetin memura ilk zam teklifi ilk yıl için 14+9, ikinci yıl içinse yüzde 6+5 oldu. “Ocak’ta yüzde 25 enflasyon farkı vereceğimizi de öngörüyoruz” diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’da çarşı pazar fiyatlarından pek haberi olmadığını göstermiş oldu. Sokaktaki çocuğun bile enflasyonun en az %100 olduğunu ve artışın değil %25 olacağını perşembenin gelişi çarşambadan bellidir fehvasınca bu pahalılığın ve enflasyon artışının %100’lere tırmanacağının çok bariz olduğu ülkemizde bizlere yapılan bu teklifin üzerinde bile düşünmek maalesef zaman kaybından başka bir şey ifade etmemektedir. Bu teklif vicdani ve akli meleklerden yoksun bir tekliftir. Şu an ekonomik krizin müsebbibi hükümettir memurlar değil biz öğretmenler hiç değil. Bu sistemin mağrurları mağdurları olan bizlere bile sadaka verir gibi zam yapmak istemektedir. Hükümet bütçe açığını kapatmak için kendi vatandaşına verdiği sözde zamları daha cebine gitmeden çarşı pazara yağdırdığı zamlarla geri alıyor. Kamu çalışanı aldığı sözde zamla aile bütçesindeki kara delikleri kapatamıyor. Yılın 12 ayında hep bütçe açık veriyor. Şimdi zamlı maaş aldığını fark edemiyor. Çünkü ülkemizde hükümetler, memurlara yapılacak iyileştirmeyi hayatın gerçeklerini göz önüne alarak değil bir sonraki yıl tahmin ettikleri enflasyon rakamını baz alarak hesaplamaktadırlar. Zaten her yılın ikinci yarısında %15, %20 lik vergi dilimleri sebebiyle verdiğinin kat kat fazlasını çalışanlardan geri alıyor. Derhal ve hemen ilk önce bu vergi dilimi maaşlardan kaldırılmalıdır.
Kısa bir araştırma neticesinde görülecektir hükümet cenahı 2021 sonunda enflasyonu yüzde 16,2 olarak tahmin ederken, 2022’de yüzde 9,8, 2023’te yüzde 8 ve 2024’te yüzde 7,6 olarak tahmin etmiştir. Görüldüğü gibi hükümetin özellikle son üç yılda yaptığı bu enflasyon tahminlerinin hiçbiri tutmamıştır. Bu yüzden enflasyon memurun üzerinden silindir gibi defaatle geçmiştir. Bütün gerçekler ortada iken tahmini olarak enflasyonun %100’den az olduğunu göstermek, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarıyla adeta dalga geçmektir. Hükümetin enflasyonu ile halkın enflasyonu farklıdır. TÜİK`in enflasyon hesabı ile kamu çalışanlarının mutfak hesabı çatışmaktadır. Memurların aile gemileri su alıyor. Yapılan artışı tek, tek ele aldığımızda sadece tek başına aile içi ulaşıma, sadece tek başına kiraya, sadece akaryakıta ve sadece elektriğe doğalgaza temel gıda maddelerine yapılan zamma dahi yetmiyor.
Memur gırtlağına kadar borç batağında boğuluyor. Kurtuluş için kredi kartlarına sığınıyor. Bu da faiz baronlarını besliyor. Kredi borçlarına yetişemeyince de işin sonu ailelerin dağılmasına ve intihara kadar gidiyor. Özellikle ev kiraları almış başına gidiyor ve bu yüzden maalesef her gün medyada ev sahibi-kiracı cinayetleri haberlerine şahit oluyoruz. Hükümet memurları umursamıyor. Sorunlarına eğilmiyor. Geçinemiyoruz, yetiremiyoruz ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz diyen feryatlara “bu gün sizin yerinizde olmayı isteyen milyonlarca işsiz insan var. İşinizin ve maaşınızın kıymetini bilin sesinizi sedanızı çıkarmayın. Hem biz gidersek PKK gelir” gibi ipe sapa gelmez akıldan mantıktan yoksun masallarla halkı ve kamu çalışanlarını ölümü gösterip sıtmaya razı etmek istiyor. Biz Hükümetten ulufe istemiyoruz. Adalet istiyoruz. Sosyal ve ekonomik yönden insan gibi onurlu ve huzurlu yaşayacak bir hayat talep ediyoruz. Milli gelirden adalet ölçüsünde pay almak istiyoruz.
Her toplu sözleşmede hükümetin kamu çalışanlarına sunduğu komik ve düşük tekliflerde herkesin aklına tek bir lider gelir o da cennet mekân Erbakan hocamızdır. Neden? Çünkü O %100 zam vermiştir kamu çalışanlarına. Millî görüş kendi kesesini değil vatandaşın kesesini düşünen insanların omuzlarında devam bir harekettir her zaman. Bizde milli görüşün temsilci kuruluşlarından birisi olan ÖĞ-DER olarak hükümetin verdiği bu teklifi ret ediyor eğer aklı başında düzgün bir teklif gelmezse kamu çalışanlarını tatmin etmeyen bir teklif karşısında yapacağı eylem ve grev kararlarına da destek olacağımızı kamuoyuna deklare ediyoruz.
Numan GÖKMEN
ÖĞ-DER Genel Başkanı