ÖĞ-DER (Şuurlu Öğretmenler Derneği) Şube Başkanları Toplantısı geniş bir katılımla Ankara'da yapıldı. Toplantıya Saadet Partisi genel başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU ‘da katıldı.
Toplantı Erdal Bilir’in okuduğu Kuran-ı Kerimle başladı. Kur’an tilavetinden sonra ÖĞ-DER genel başkanı Numan GÖKMEN 2023-2024 eğitim öğretim yılıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. GÖKMEN yeni eğitim öğretim yılının tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve milletimize hayırlar getirmesini dilediği konuşmasında "Ülkemizde 'eğitim' kelimesi adeta 'sorun' kelimesiyle birlikte anılır hale gelmiştir. Millî eğitim sistemimiz sorunlar yumağı olmaktan maalesef kurtulamamıştır." diyerek toplu sözleşme sürecindeki hakem heyeti sürecine de dikkat çekti.
GÖKMEN "Toplu Sözleşme görüşmelerinde gerek hükümet gerekse hakem heyeti memurun yüzünü güldürecek bir adım atmamıştır. Enflasyonun yüzde 100'leri, yüzde 200'leri aştığı bir dönemde hükümet memura umuttan başka bir şeyi reva görmemiş, adeta şairin dediği gibi; "Umut fakirin ekmeği, ye Memet!" demiştir dedi.
GÖKMEN 'İçeriği sadece kariyer basamakları olan ve öğretmenlerin özlük, idari, sosyal ve ekonomik hiçbir hakkını içermeyen, öğretmenlerimizin diğer meselelerini düzenlemeyen kanun meslek kanunu olarak tarif edilemez. Bu sebeple, 7354 Sayılı kanunun adı değiştirilmeli, öğretmenlerin tüm meselelerine çözüm üreten yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanmalıdır.' diyerek ortaokuldan sonra okumak istemeyen öğrencilerin zorunlu eğitim nedeniyle lisede devam mecburiyetinde tutmak yerine mesleki eğitim merkezlerine yönlendirilmeleri gerektiğini böylelikle erken yaşta meslek edinmelerine de fırsat verilerek orta öğretimde kalitenin de artırılabileceğine işaret etti.
Ayrıca GÖKMEN din dersinin okullarımızda daha erken yaşlarda okutulması gerektiğini de belirtti. 'Ahlak ve maneviyattan yoksun olan bir birey doktor da olsa, hâkim de olsa ülkesine ve milletine faydalı olamaz. Helali, haramı bilen, hakkı hukuku bilen, vicdan ve merhamet sahibi nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Bunun için maddi kalkınmaya nasıl önem veriyorsak manevi kalkınmaya da önem vermeliyiz. ‘dediği açıklamasında eğitim yöneticilerine de seslenerek "Eğitimde iyi insan yetiştirmek önemsenmeli, iyi ahlak sahibi, merhamet ve liyakat sahibi insan yetiştirmek için çalışma yapılmalıdır. Eğitimde kalite için her şeyden önce 200 yıldır içinde kaybolduğumuz ve içinden çıkmadığımız batı taklitçisi, AB'ci eğitim sisteminden vazgeçilmeli, kendi inanç, ahlak ve kültürümüzü temel alan yeni bir eğitim sistemi inşa edilmelidir.’ dedi.
Eğitim öğretimde bir diğer sorunun ise, öğretmenlerin içine düşürüldüğü itibar kaybı olduğunu söyleyen GÖKMEN, MEB bakanı Yusuf TEKİN Bey'e şöyle seslendi; "Geleceğin mimarı öğretmenlerin öğrenci ve veli karşısında eli güçlendirilmeli, öğretmenlerimiz kaybettiği itibara, saygıya yeniden kavuşturulmalıdır. Öğretmen kimsenin oyuncağı olmamalı ve toplumda hak ettiği değeri bulmalıdır. Okullardaki öğretmen ve idarecilere karşı uygulanan şiddet eylemlerine karşı caydırıcı tedbirler alınmalıdır. Güvenlik görevlisi olmayan okul kalmamalıdır. Velilerin okul bahçesine izinsiz girmemesi noktasında her türlü tedbirin alınması lazımdır. Okullarda öğretmen ile veliyi karşı karşıya getirecek unsurlar ortadan kaldırılmalıdır."
Numan GÖKMEN basın açıklamasını bitirirken kimi okullarda Cuma namazına gitmek isteyen öğretmenlerin sıkıntı yaşadığından bahsederek memura Cuma Namazı izni veren 2016 yılı Başbakanlık genelgesine rağmen personel sıkıntısı ve benzeri sebeplerden dolayı birçok öğretmenin sınıftan ayrılıp Cuma Namazına gidemediğini veya sıkıntı yaşadığına dair haberler aldıklarını söyledi. Memurların ders kaygısı yaşamadan Cuma'ya gidebilmesi için söz konusu genelgenin okul idarecilerine yeniden hatırlatılması gerektiğini belirtti.
Şube başkanlarının katıldığı toplantıya konuk olan Saadet Partisi genel başkanı Temel KARAMOLLAOĞLU konuşmasına bir öğretmen olan babasından bahsederek başladı. KARAMOLLAOĞLU 'Babam, amcam ve akrabalarımdan birçok öğretmen var. Rahmetli babam öğretmenliğe başladığında öğretmenliğin itibarı çok yüksekti. Hatta babam atandığı ilk köyde kar yolları tıkadığı için köylüler sırtlarında alıp götürmüşler bu derece değerli ve önem verilen bir meslekti. Yine o dönemde babamın aldığı maaş şimdiki maaşlara göre hayli yüksekti. ‘dedi. KARAMOLLAOĞLU ülkemizde eğitimin sorunlarının olduğunu ve bunun halledilmesinin ilk önce ahlak ve maneviyatın, bireysel ve toplumsal hayatta ahlakın yerleşmesiyle mümkün olabileceğini söyledi. Şahsiyetli bir dış politika yerine başka ülkelere gidilip yardım dilenmenin ülkemiz için onur kırıcı olduğunu söyleyen KARAMOLLAOĞLU D-8'lere dikkat çekerek 'Rahmetli Erbakan hocamız bunu kurdu ama maalesef bu birlik işletilemedi ‘dedi.
Yalan, yolsuzluk ve iftiranın hükümran olduğu bir ortama dikkat çeken KARAMOLLAOĞLU, ABD ve onun politikalarına alet olup destek veren iktidarı da eleştirdi. ABD'nin Irak'ı işgalinde TBMM işgal tezkeresine hayır dese de bizim hava ve deniz limanlarını ERDOĞAN'ın ABD'ye açtığını söyleyerek büyük bir yanlış yaptığını belirtti. Millî Görüş gömleğini çıkartmalarının sebepsiz olmadığını belirten KARAMOLLAOĞLU memura zam konusunda ERBAKAN örneğini vererek 'Zamanın sendika temsilcisi işçiler adına %30 istediğinde Erbakan hocamız %130 verdi. Hiçte enflasyon azmadı biz iktidardaydık o zaman diyerek şimdiki hükümetin hem açlık sınırı hem de fakirlik sınırı altında gerek çalışanlara gerekse emeklilere maaş verdiğini belirtti. KARAMOLLAOĞLU konuşmasının sonunda bir önceki dönem ÖĞ-DER Genel Başkanlığını yürüten Hamdi SÜRÜCÜ'ye de yaptığı çalışmalardan dolayı bir hat levhası hediye ederek teşekkür etti. ÖĞ-DER şube başkanları ve genel merkez yönetim kurulu üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektiren KARAMOLLAOĞLU ÖĞ-DER'e yapacağı çalışmalarda başarılar diledi.